Soru:
Devlet hizmet yükümlüsüyken aile hekimi olarak atananların Aile Hekimliği Sözleşmesi imzalaması zorunlu mudur? Sözleşme imzalamayan hekimlerin bu gerekçe ile başka kurumlara görevlendirilmeleri mümkün müdür?
Cevap:
Devlet Hizmet Yükümlülüğü Kuralarında ilk defa 119. dönemde devlet hizmet yükümlüsü olan hekimler doğrudan aile hekimi olarak atanmış, kura ve atama işlemlerinin hukuka aykırı olduğu iddiası ile birçok dava açılmıştı. İddialar, kura ilanının dayandırıldığı yönetmelik maddelerinin hem Anayasamıza hem de 5258 sayılı Aile Hekimliği kanununun birden çok maddesine aykırılık içerdiği yönünde toplanmıştı.
Kanunun 3. maddesine göre aile hekimliği sözleşmeleri, ilgili hekimin talebi ve Sağlık Bakanlığının muvafakati üzerine akdedilen çift taraflı bir irade beyanıdır. Aile hekiminin resen atanması, kanunda öngörülen usulü göz ardı eden bir düzenleme olduğu söylenebilir.
Devlet hizmet yükümlüsü olarak atanan hekimin aile hekimliği sözleşmesini imzalamaması üzerine İl Sağlık Müdürlüğü veya Başhekimliğin, hekimi sürekli olarak çeşitli ilçe ve kasabalarda yer alan sağlık kurumlarına geçici şekilde görevlendirmesi hukuka aykırı olacaktır. Bilindiği üzere Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun Ek 6. maddesine göre devlet hizmet yükümlüsü olan hekim, yükümlü olduğu süre boyunca olağanüstü bir hal bulunmadığı sürece başka bir kuruma geçici olarak görevlendirilemez. Bununla birlikte Sağlık Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 11. maddesine göre resen yapılan geçici görevlendirmeler bir yılda toplam 2 ayı geçemez.
Bunun yanında il içinde resen yapılacak yer değişikliklerinin vali tarafından yapılması gerekli olduğu ve bu yetkinin devredilemeyeceğini önceki sorulara verdiğimiz cevaplarda değinmiştik. Bu nedenle vali tarafından yapılmayan yer değişikliği işlemlerinin hukuka aykırı olduğu unutulmamalıdır.


